30 Eylül 2017 Cumartesi

Diogenes


Bir köylü: "Üstat, insanlar neden dilencilere, körlere, topallara sadaka verirler de filozoflara vermezler?''
Diyojen: ''Çünkü o sadaka verenler günün birinde kör, topal, fakir olabileceklerini düşünürler ama filozof olabileceklerini akıllarından bile geçirmezler.''

Devrimci vs. aydın vs. burjuva


Gençler, öğrenciler devrimcilik yapınca kimse onları ciddiye almaz. "devrim gerekirse onu da biz yaparız siz gidin ders çalışın" derler. öte yandan o öğrencilerin çoğunluğu da okulu bitirip para kazanmaya başlayınca mülkiyetin paylaşımından vazgeçer. 70'lerin 80'lerin, 90'ların deneyimleri bu gibilerle doludur. tıpkı kürkü olmayıp içeri alınmayanların sistemi eleştirmesi, kürkü olup içeri girenlerin ise sistemden gayet de memnun olması gibi bir durumdur bu. nasrettin hoca ise kürkü olup da sistemin yanlışlığını unutmayandır. aydın (içeri alınmadığı için haklı olarak küfreden kürksüz) ile filozof (nasrettin hoca) arasındaki fark da budur.

23 Eylül 2017 Cumartesi

Değişik bir çirkenleme

Her zamanki yerinde
tek başınaydı
yine erken başlamıştı.
Ayaklarını titretirken
masanın desenini
ezberlemeye çalıştı yine...
***
Patlak damarları olan, 
artık nereye bakacağını bilemeyen  gözler...
Sigara ve alkolun vücuda sinen ekşi kokusu...
Ve bunlara ek olarak
kalın yıpranmış ama kendinden emin bir ses...
Azca ve sarı dişler
ama dolu dolu anılar...
Muazzam bir sohbet...
***
Ama bence "dolu insan"ın tanımı
söyleyeceklerinin şeylerinin sayısı
dişlerinin sayısından fazla olmasıdır.

Unicornlar

Aklıma gelmişken
unicornlar neden içer?
efkarlanır nereye işer?
neden mutsuzlar?

21 Eylül 2017 Perşembe

Asfalt

Bilmem kaç sene oldu  Zaman geldi geçti  Beraber çokça geçtiğimiz o toprak yola  Asfalt bile döküldü  Kim bilir bu yeni yolda kaç kuş öldü ...