Esprilerimde en çok akşam yemeklerinden faydalanıyorum sanırım. Garip anlarla dolu sosyal iletişimler. Pişmanlıklarla. Sessizliklerle. İnsanlar o şekilde bir araya gelince gerilimle dolu bir şey oluyor. En yakın arkadaşımın doğum gününde yanına gidip dedim ki: "Katacak bir şeyim kalmadı. Ekleyecek bir şeyim kalmadı."
Arkadaşım önce gülüp sonra bana güle güle dedi.
Bu durum ölümden farksız. Evden çıkmak gerekiyor, insanlar
eve tıkılmak istemiyor biliyorum. Bir yere davetliysen gidiyorsun. Kapıya varır
varmaz fark ediyorsun ki: Ölümden farksız. Ölüm resmen. Akıl alır gibi değil.
Adamın tekiyle konuşuyorum. Kendimi bu konuşmadan nasıl kurtaracağım? Ne
diyerek bitirebilirim konuşmayı? Aklın kendinle yarışıyor, sanki bir şeyler uydurmazsan
hapise gireceksin. Aklına ilk geleni söylersin: "İçecek bir şeyler almam
lazım!", "Tuvalete gitmem lazım!" Arkadaşlarından yardım dilenirsin.
Kâbus resmen. Yapamıyorum. Yoruyor beni.
-Larry David (Çeviri: Ulaş Barut.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder