Sosyal bilimlerin zeki yaşam forumları yani aslında bu yazıda insanlar için diyebileceğimiz önemine geçmeden önce Fermi Paradoksu'nu bilmek gereklidir.
Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder.
Evrenin yaşının büyüklüğü ve muazzam sayıda yıldızın varlığı ile birlikte, hayat için Dünya'nın tipik bir gezegen örneği olduğu varsayımı da göz önüne alındığında, dünya dışı yaşamın yaygın olması gerekir. Bu önermeyi 1950'de bir öğle yemeği sırasında tartışan fizikçi Enrico Fermi şu soruyu sormuştu: "Eğer Samanyolu dahilinde yüksek sayıda ileri dünya dışı uygarlık mevcutsa, neden uzaylılara ait uzay araçları ya da sondalar gibi kanıtlara rastlamıyoruz?"
Paradoksun temel bir tanımı şöyle yapılabilir: Evrenin bilinen büyüklüğü ve yaşı, teknolojik açıdan gelişmiş durumda olan birçok dünya dışı uygarlığın var olmasını gerektirir. Ancak bu hipotez, destekleyici herhangi bir kanıtın henüz gözlenememiş olması sebebiyle, çelişkili gözükmektedir.
1) Şu anda mevcut olan başka uygarlık yok
2) Başka bir uygarlık hiç ortaya çıkmadı
3) Zeki yaşam, doğası gereği kendini yok eder
4)Zeki yaşam, doğası gereği başkalarını yok eder
5) Varlar, ancak kanıtları bulamıyoruz
Nöt: Bu teoriler genel olarak birbirlerini dışlamaz. Örneğin, yaşamın nadir olduğu hipotezi ile teknolojik olarak gelişmiş uygarlıkların kendilerini yok etmeye meyilli oldukları savı aynı anda doğru olabilir. Yukarıda söz edilen başka teorileri içeren benzer kombinasyonlar da düşünülebilir.
Bu noktada ne kadar basit roket teknolojisi olsa, ne kadar ilkel olsa da herhangi bir uygarlık gelişmeye başladıktan 10 milyon sonra galaksiyi kolonize etmelidir. Biz insanların ciddi anlamda sadece 12 bin yıllık bir tarihimiz olduğu, bu süreçte son 200 yılda nasıl bir atılım yaptığımız düşünülürse, bunun 10 milyon yıla yayılımı muazzam bir sonuç çıkaracaktır. Galaksinin yaşı da 10 milyar yani zeki yaşam formunun galaksiyi kolonize etme süresinin 10 katı olduğu sürede hiç dünya dışı bir yaşam formu görmememiz çok gariptir. Yani mutlaka bir uygarlığın yayılmış olması lazımdı. En azından ışık hızının yüzde biri ile gidilip taransa galaksi taransa galaksinin her yerine ulaşılabilir. En azından basit yapılı bir dünya dışı yaşam formu tespit edilebilir. (Ki belki biz insanları tespit ettiler ama bize görünmüyorlar.)
Bilim insanı Brian Cox da hiçbir zaman dünya dışı akıllı yaratıkları bulamayacağımızı söyler. Teknolojinin gelişme hızıyla onu geliştiren canlıların sosyal gelişme hızı ayni olabilir. Ve bu canlılar kendilerini yok edecekleri teknolojiyi geliştiriyorlar. Yani yarattıkları teknoloji ile yaşadıkları sosyal gelişim hızı ayni olmuyor.
Akıllı canlıların sosyal altyapısı ne yazık ki teknoloji kadar hızlı gelişmiyor. Burada akıllı telefonlar ve sosyal medyayı örnek vererek insanların yaşadıkları sosyal sorunlarla olmaya başladıkları sosyal medya şebekliğinden (duck face halleri) bahsedebiliriz.
Sosyal olarak gelişmeyen bu canlılar o kadar üst düzey enerjiyi elinde tutuyorlar ki bir yerden sonra bu enerjiyi kontrol edemiyorlar. Birbirlerini yok etmeye başlıyorlar (nükleer savaşlar vs.) çünkü buna uygun sosyal altyapı gelişmemiş oluyor.
Sosyal olarak gelişmeyen bu canlılar o kadar üst düzey enerjiyi elinde tutuyorlar ki bir yerden sonra bu enerjiyi kontrol edemiyorlar. Birbirlerini yok etmeye başlıyorlar (nükleer savaşlar vs.) çünkü buna uygun sosyal altyapı gelişmemiş oluyor.
Tüm bu anlatılanlar ışığında dünyadaki en akıllı yaşam formu olarak görülen insanların davranışlarını anlama/geliştirme konusunda veriler toplamaya/yorumlamaya yardımcı olan sosyal bilimler belki de dünyamızı yok etmemek, teknolojik gelişimlere sosyal altyapılarla hazır olmak için belki de fiziki, biyolojik veriler/fen bilimleri kadar önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder