26 Şubat 2018 Pazartesi

Review: Wolverine: Old Man Logan

Wolverine: Old Man Logan Wolverine: Old Man Logan by Mark Millar
My rating: 4 of 5 stars

Kitapta asi, çabuk parlayan, serseri, antikahraman bir Wolverine yerine; aile babası, itaatkar, boyun eğen bir Logan var. Wolverine ya da Logan karakterini böylesine muhtaç görmek çok farklı bir deneyim. İleri bir zamanda, bir distopyada geçen bu öyküde Marvel evreninin diğer kahramanlarının çoğu hayatını kaybetmiş olsa da bu kahramanların adlarını duymak ya da muadilleri görmek, göndermeleri fark etmek çok zevkli. Bu Western yolculuk hikayesinin tek eksiği ise tahmin edilebilir bir sona sahip olması. Yine de bu 224 sayfayı bir oturuşta bitirmek oldukça kolay ve keyif verici.

View all my reviews

24 Şubat 2018 Cumartesi

Review: Dr. Jekyll ve Bay Hyde

Dr. Jekyll ve Bay Hyde Dr. Jekyll ve Bay Hyde by Robert Louis Stevenson
My rating: 2 of 5 stars



View all my reviews

Review: Kırmızı Pazartesi

Kırmızı Pazartesi Kırmızı Pazartesi by Gabriel García Márquez
My rating: 3 of 5 stars

Bazı toplumlar; namus kurallarına, erkek ve kadınlara düşen rollere çok önem verir gibi yapar. Ancak "gelişmekte olan bu toplumlar" özünde duyarsız, umursamaz ve düşüncesizdir. Bu kitapta bu konu çarpıcı bir şekilde anlatılıyor. Herkesin olacağını bildiği cinayete karşı çoğu kişinin hissettiği duyarsızlık kan dondurucudur. O dönem Kolombiya'sındaki ahlak anlayışı ile günümüzde gelişmekte olan ülkelerin ahlak anlayışının halen benzer olması, namus cinayetlerinin devam etmesi üzücüdür. Devlet kurumlarının hantallığı ve adalet sisteminin boşluğu da romana Kafkaesk havası katmış. Çok ince bir kitap olmasına rağmen bir oturuşta bitirilmesi biraz zor olabilir. Karakterlerin bu kadar kısa kitaba göre çok fazla olması da okunurluğu biraz zorluyor. İnsanların umursamazlığını hissedebilmek için okunmalı.

View all my reviews

23 Şubat 2018 Cuma

Review: Superman: Red Son

Superman: Red Son Superman: Red Son by Mark Millar
My rating: 5 of 5 stars

Kahramanlığı ve gücü sorgulayan bir kitap. Sınırsız güçle insanlara sınırsız yardım ve müdahalede bulunmak bir yerden sonra diktatörlüğe mi sürükler? Kitapki Superman bunu sorguluyor. Sonunda olayların birbirine bağlanması ise muhteşem. En iyi superman hikayesi olabilir.

View all my reviews

Review: Batman: Hush

Batman: Hush Batman: Hush by Jeph Loeb
My rating: 5 of 5 stars

Kitap, Batman mitolojisine dair hemen her karakteri görme açısından oldukça doyurucu. Hush karakterinin gizemi de çok iyi verilmiş. Batman çizgi romanlarını sevenlerin okuması gereken bir kitap. Kitabın sonlarına doğru olan sürprizler tahmin edilebilir olsa da okuması keyifli. Ömrümüz yeterse bir filme uyarlanmasını (aslında yapı itibariyle bir tv sersininin yapılması daha iyi olur) izlemeyi çok isterim.

View all my reviews

Review: Thanos Rising

Thanos Rising Thanos Rising by Jason Aaron
My rating: 3 of 5 stars

Sinematik evrende de Marvel baş kötüsü olan bu karakterin motivasyonunu anlamak için okunabilecek bir çizgi roman. Thanos'un karakter gelişimi, çevresinin ona bakışı ve onda gördükleri, çizgi romanın sonuna doğru okurların karşılaştığı twist gibi konular gayet güzel işlendi.

View all my reviews

Review: Suikastçının İnancı: Rönesans

Suikastçının İnancı: Rönesans Suikastçının İnancı: Rönesans by Oliver Bowden
My rating: 4 of 5 stars

Dönemin havasını yansıtma açısından başarılı. Kitap, serinin ilk kitabı olması görevini de başarıyla yerine getiriyor. Bu döneme meraklı okular çok büyük bir beklentiye girmeden okursa zevk alacaktır. Kaynak materyali olan oyun nedeniyle kitap biraz fazla episodik ve görev tamamlama şeklinde kurgulanmış. Bu durum uzun okumalarda okuyucuyu sıkabilir. Kitabın sonlarına doğru olan twist romanın biraz konusundan ve gerçekliğinden kopmasına neden olmuş olabilir. Romanın içinde aralara serpiştirilmiş Latince cümleler keyif verici. Kitabın sonunda kullanılan tüm Latince deyişlerin bir arada ve ek olarak verilmesi güzel düşünülmüş.

View all my reviews

Review: Evet Ama, Bir Lokomotif Bunu Yapabilir mi Bakalım?

Evet Ama, Bir Lokomotif Bunu Yapabilir mi Bakalım? Evet Ama, Bir Lokomotif Bunu Yapabilir mi Bakalım? by Woody Allen
My rating: 2 of 5 stars

Yıllık Woody Allen dozunu almak için okudum. Maalsef Allen'in en sevdiğim kitapları arasına giremedi. Allen'ın absürt ve muzır mizahının ortalama örneklerinden. En sevdiğim bölümü ise kitaba adını veren bölüm oldu.

View all my reviews

20 Şubat 2018 Salı

Friedrich Nietzsche vs. Woody Allen

Friedrich Wilhelm Nietzsche: Hayatınızı yeniden yaşadığınızı hayal edin.

Woody Allen: Hayatımı tüm zorluklarıyla ve kalp kırıklarıyla, acılarıyla, kederleriyle ve sıkıntılarıyla yeniden yaşadığımı hayal etmek mi? Sayısız kez mi? Harika. Bu, berbat "Ice Capades" gösterisine de bir kere daha dayanmam anlamına geliyor. Buna değmez.


16 Şubat 2018 Cuma

Evet ama, bir lokomotif bunu yapabilir mi bakalım?

Kitabın Adı: Evet ama, bir lokomotif bunu yapabilir mi bakalım?
Baskı: 4.Baskı - 1990
Yayın No: 14
Dizi No: 8
Dizi: Edebiyat
Resimleyen: Kemal Gökhan Gürses
Çeviri: Sabri Kalic
Yazar: Woody Allen






Hayvan Çiftliği

KİTABIN KÜNYESi
Kitabın Yazarı: George Orwell
Kitap Türü: Yabancı Romanlar
Yayınevi: Can Yayınları
Yayınlandığı Yıl: 1945
Kitap Türü: Yabancı Romanlar, Politika
Orjinal Adı: Animal Farm
Çeviren: Celal Üster








Forrest Gump

Kitabın Künyesi

Yazar: Winston Groom
Yayınevi: İNKILAP KİTABEVİ
Çevirmen: Mehmet Harmancı
Baskı Sayısı 1.
Baskı Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 252


Meh denilecek bir kitaptı ama filmden aldığım tadı alamadım. Bunun ilk nedeni filmde hissettirilen insanın bir kuş tüyü oradan oraya savrulma hissini kitabın o kadar verememesiydi.
İkinci nedeni ise bir yerden sonra sürekli tekrar eden Forrest'in başarılı başarısızlıkları ve olayların tahmin edilebilirliğidir.

 Bu kitap savaş karşıtı bir kitap olun savaşın anlamsızlığını ve gazilerin pişmanlıklarını ele almaktadır. Savaş ve militarizm karşıtı bu kitap aslında hippilerin  umursamaz, kararsız ve hevesi çabuk geçen halleriyle da dalga geçer.

****************************************************************************

Kitap Amerikan gösteri anlayışı ile de dalga geçer. Geçici şöhretle başı dönen insanları da iğneler.
****************************************************************************
Savaşa neden girildiğini halk, savaşta ölenlerin yakınları, gaziler kimse anlamaz, anlamlandıramaz.
Savaşa giriş nedeni olarak doğru olanı yapma argümanı ile de kitapta alay edilir. Ülkelerinden millerce uzakta savaşa gidilmesinin mantıksızlığını roman karakterleri dillendirir.

****************************************************************************
Üniversitelerin yetiştirdikleri işsizlik ordusu ve eğitim sistemi de eleştirilir.

****************************************************************************


Tabii ki politikacılar ve seçmeler de kitapta nasibini alır. İş bilmez, ahmak, yalancı, boş konuşan siyasetçilerin taklidi yapılır. Seçmenlerin bu kişilerin arkasından bilinçsizce gidişi de resmedilir. Tüm bu yanlışlıkların ülkeyi küresel krize, göçmen sorunlarına ve savaşa sürüklediği görülür. Bu noktada aslında siyaseti bu sorunları anlayan kişiler yapmalı, seçim sistemi eğitimli kişilerin başa geleceği şekilde düzenlenmeli çözümlemeleri yapılabilir.
Seçim kampanyaları, seçim sloganları ve seçmenlerin ezber hareketlerle siyasilerin peşinden sürü psikolojisi ile gitmeleri romanda aktarılır. 
*****************************************************************************
Kitapta sadece kapitalist patronlar ve kapitalist düzen eleştirmez. Komünizm de bu alaylara malzeme olur ve ideal bir yönetim biçimi ortaya konmaz. Altan alta bu kapitalist sistemle herkes başarılı olabilir iması verilir, okuyucuya bu bir umut olarak sunulur.

Review: Evet Ama, Bir Lokomotif Bunu Yapabilir mi Bakalım?

Evet Ama, Bir Lokomotif Bunu Yapabilir mi Bakalım? Evet Ama, Bir Lokomotif Bunu Yapabilir mi Bakalım? by Woody Allen
My rating: 2 of 5 stars



View all my reviews

9 Şubat 2018 Cuma

Bob Dylan: You can't be wise and in love at the same time.

Bob Dylan kendisinin ünlü olmasında aslında çok emeği geçen, aynı zamanda o zaman ki sevgilisi olan Joan Baez'in, kendisinin sahneye çıktığı bir gün sahneye çıkıp kendisiyle şarkı söylemesine izin vermez. Kendisine sorarlar "neden?" diye, şöyle bir cevap verir üstat; Aynı zamanda hem aklı başında hem de aşık olamazsınız....

"Sıkıntılı biri" üzerine

Askerliğin az olan iyi yanlarından biri de farklı insanları tanımaktır.

Anlatacağım bu kişiye askerliğimin ilk günlerde rastladım. Çeşitli garip huyları vardı. Kolları jilletnmiş, yüzü ise çizilmiş gibiydi.

İlk günlerde içtimalara geç kaldığından ördek yürüyüşü ile bölüğü gezmeyi alışkanlık haline getirmişti.

Esas duruşta gülmeler ve çeşitli stillerde balgam atınca takım komutanından yediği tokada bende sara krizi var deyip yerde yuvarlanarak karşılık vermişti. Gel zaman git zaman sağlıkçı subaylara bunu danışan takım komutanından yerde sara krizi geçirirken yediği bir araba dayak sayesinde ayağa kalkınca bir hastalığı olmadığı anlaşıldı.

Sürekli s.çarım böyle askerliğe deyip askerliği eleştirirdi, ülkesi ve insanlarıyla ilgili çok yaratıcı küfürleri vardı, hareketlerine bakınca tam bir pasifistti. Ama telefonunun duvar kağıdından anlaşıldığı üzere ülkücüydü.

Kağıt, karınca ve bilumum garip şey yiyebilirdi. Sürekli intihar etme denemeleri yapar ama gerçekten ölmek de istemezdi. Sürekli hasta olur, şikayetleri hiç bitmezdi. Arkadaşlarının başını da belaya sokan eylemleri vardı.

Başını bir gün büyük belaya sokacağını söylediğimizde cevabı "Lan oğlum ben leyleğin işediği dereden suç içtim. Bana bir şey olmazzz." derdi.

Komutanlara da artık bıktırdığından başımızı belaya sokma da ne bok istersen ye şeklinde zincirleri eline verilmişti.

Çarşı izinlerinden hep sarhoş şekilde geldiği günlerden bir gün annesi, babası ve eski nişanlısıyla yaşadıklarını bana anlatınca onun neden böyle olduğunu biraz anlayabildim.

Geçenlerde beni facebooktan ekledi. Bir gün bizim tarafa gelmek istediğini söyledi. Fotoğraflarına baktım artık durumu daha da feci. Umarım kalıp yerinde sorunlarını düzeltirsin bir bir.

4 Şubat 2018 Pazar

George Costanza: Başarısızlığa neden olan davranışların tam dersinin yapılması başarıyı getirir mi?

Her şeyi tam ters yaparsam başarılı olabilir miyim üzerine







Ahlaki davranışlar değil adetler peşinden koşmak üzerine

Seinfeld ekibi ahlaki davranışlar değil adetler peşinden koşar.

Bu ekip uyum sağlamak ve görece yüzeysel bir anlamda uygun davranmaktan öte bir şey yapmaz aslında.

Seinfeld  dizisi, dizi  karakterlerinin kendilerinin oluşturdukları ahlaki yargılar dışında başka ahlaki sınırlama olmaksızın yollarına devam ettikleri bir ahlak arama arenasıdır.





Asfalt

Bilmem kaç sene oldu  Zaman geldi geçti  Beraber çokça geçtiğimiz o toprak yola  Asfalt bile döküldü  Kim bilir bu yeni yolda kaç kuş öldü ...