9 Şubat 2018 Cuma

"Sıkıntılı biri" üzerine

Askerliğin az olan iyi yanlarından biri de farklı insanları tanımaktır.

Anlatacağım bu kişiye askerliğimin ilk günlerde rastladım. Çeşitli garip huyları vardı. Kolları jilletnmiş, yüzü ise çizilmiş gibiydi.

İlk günlerde içtimalara geç kaldığından ördek yürüyüşü ile bölüğü gezmeyi alışkanlık haline getirmişti.

Esas duruşta gülmeler ve çeşitli stillerde balgam atınca takım komutanından yediği tokada bende sara krizi var deyip yerde yuvarlanarak karşılık vermişti. Gel zaman git zaman sağlıkçı subaylara bunu danışan takım komutanından yerde sara krizi geçirirken yediği bir araba dayak sayesinde ayağa kalkınca bir hastalığı olmadığı anlaşıldı.

Sürekli s.çarım böyle askerliğe deyip askerliği eleştirirdi, ülkesi ve insanlarıyla ilgili çok yaratıcı küfürleri vardı, hareketlerine bakınca tam bir pasifistti. Ama telefonunun duvar kağıdından anlaşıldığı üzere ülkücüydü.

Kağıt, karınca ve bilumum garip şey yiyebilirdi. Sürekli intihar etme denemeleri yapar ama gerçekten ölmek de istemezdi. Sürekli hasta olur, şikayetleri hiç bitmezdi. Arkadaşlarının başını da belaya sokan eylemleri vardı.

Başını bir gün büyük belaya sokacağını söylediğimizde cevabı "Lan oğlum ben leyleğin işediği dereden suç içtim. Bana bir şey olmazzz." derdi.

Komutanlara da artık bıktırdığından başımızı belaya sokma da ne bok istersen ye şeklinde zincirleri eline verilmişti.

Çarşı izinlerinden hep sarhoş şekilde geldiği günlerden bir gün annesi, babası ve eski nişanlısıyla yaşadıklarını bana anlatınca onun neden böyle olduğunu biraz anlayabildim.

Geçenlerde beni facebooktan ekledi. Bir gün bizim tarafa gelmek istediğini söyledi. Fotoğraflarına baktım artık durumu daha da feci. Umarım kalıp yerinde sorunlarını düzeltirsin bir bir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Asfalt

Bilmem kaç sene oldu  Zaman geldi geçti  Beraber çokça geçtiğimiz o toprak yola  Asfalt bile döküldü  Kim bilir bu yeni yolda kaç kuş öldü ...