31 Ekim 2018 Çarşamba

Kontrol edeni kontrol etme üzerine

   Finlandiya’da bindiğiniz tramvaylarda biletçi veya kontrolör göremezsiniz. Yolcular ulaşım ücretini bir kutuya atar ve dilediği yere kadar seyahat eder.
   Bir Fin öğretmeni bana bunun nedenini şöyle izah etti: -Eğer halka güvenmeyip de Rusya’da olduğu gibi biletçi veya kontrolcü kullanmak isterseniz, kontrolcuları da kontrol etmek gerekir. Biz kontrolcüye değil, halkımıza inanırız, insana inanırız.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde/Grigory Petrov

Dürüstlük üzerine

Vyborg’ta, Fince ravintol denilen bir otelde iki hafta kadar kaldım. Ayrılırken hesabı istedim. Otelci kaç gün kaldığımı ve kaç öğün yemek yediğimi hesap pusulasına benim yazmamı isteyince hayretler içinde kalarak istenileni yaptım ve sadece pusulada belirtilen miktarı ödedim.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde/Grigory Petrov

28 Ekim 2018 Pazar

Harry Kewell

Harry Kewell: "Hep şunu düşünmüşümdür; kendi hayalleri, kendi kişiliği, kendi kabiliyetleri olan biriyle evli olmalıyım. Benimle evli olan kadın sadece benim hayatımı yaşıyor olmamalı.Onun hayalleri var, yaşamak istediği her şeyi yaşayabiliyor. Kendine güveni tam ve gidip kendi olarak yaşayabiliyor. Başka hiçbir şeye ihtiyacı yok. Bu sebepten dolayı onu seviyorum. Onu televizyonda görmeyi seviyorum. Bu, onun işi. Hiçbir zaman işinin önünde durmak istemem."

Akıl vermeye bayılanlar üzerine

Herkes akıl veriyor, başka bir şey veren yok. Karşılıksız verilebilen tek şek fikir... Çünkü Freiudmatik açıdan, fikir vermek, başka vermelere benzemiyor. Fikir vermenin dibinde de önce kendine, sonra herkese ne kadar akıllı olduğunu kanıtlamak, ne çok fikir üretebildiğini göstermek endişesi yatıyor...Aslında kimse bir şey vermiyor, alıyor. Zaman alıyor, dikkat alıyor, huzur alıyor, hayatımızın kimi bölümlerini alıyorlar. - Ferhan Şensoy

Dik durabilenler üzerine











-Rus casus Rudolph Abel (Mark Rylance): Sizi öyle dururken görünce, gençken evimize gelen bir adamı hatırlattınız bana. Babam derdi ki, "Bu adamı iyi izle". Ben de izledim. Hem de her gelişinde. Ve bir kere olsun asla kayda değer bir şey yapmadı.

-Brooklynli avukat James Donovan (Tom Hanks): Size onu mu hatırlattım ?

-Rus casus Rudolph Abel (Mark Rylance): Bir keresinde oğlunuzun yaşlarındayken evimiz partizan sınır korumaları tarafından istila edilmişti. Annemi de, babamı da dövdüler. Babamın dostu olan adamı da dövdüler. Ve bu adamı izledim. Ona her vurduklarında tekrar ayağa kalktı,onlarda daha sert vurdular.Yine de ayağa kalktı.Bence bunun sayesinde vurmayı kesip yaşamasına izin verdiler.Söyleyişini bile hatırlıyorum;STOYKİ MUZHİK anlamı şuydu:DİK DURAN ADAM.


Devletler ve yöneticileri üzerine

"devletlerin güç ve zaafı, milletlerin ilerleme ve yozlaşması, yalnızca devlet adamlarının ehil oluşlarından ve yönetim kabiliyetlerinden veya beceriksizliklerinden kaynaklanmaz. yöneticiler iyi veya kötü olsunlar, kahraman veya zalim olsunlar, onlar kendi milletlerinin birer yansımasıdırlar. onlar, milli ruhun birer kopyasıdır, halk kitlesinin içinden doğmuştur. bir millet nasılsa, devlet adamları da onlar gibidir. işte bu nedenledir ki eskiden beri “her millet, layık olduğu idareye ve devlet adamlarına sahip olur.”
-Grigory Petrov

Yeniçeri şarkısının hikayesi

Predrag Gojkovic Cune - Janicar - (Audio1981)

https://eksisozluk.com/janicar--3754197


bir köye gelip, bir oğlan çocuğunu koparırlar anasından. yıllar sonra,
yetişkin bir yeniçeri olarak döner köyüne, ama köyü yakmak için. anası
köy meydanında görür onu. dudağının üstündeki beninden tanır. ona anası
olduğunu söyler. bizim devşirme oğlan iner atından, atar kılıcını
elinden.

her ne kadar zalim osmanlıların sırp çocuklarını alıp alıp devşirme
yaptıklarına dair bir şarkı olsa da, asıl can alıcı kısmı anne sevgisi,
annenin yıllar sonra bile çocuğunu tanımasıymış.

21 Ekim 2018 Pazar

Güvenebilmek üzerine



Fide, sed cui vide.
Güven, ancak önlemini de al.
Tempus monet, ne sim molestus.
"Zaman, sıkıcı olmamam konusunda beni uyarıyor."

(#Ausonius, Ludus Septem Sapientum 9.213)
Quotiens aliud egeris, animus relaxabitur.
"Bir şeyle çok meşgul olduğunda yüreğine su serpilecek."
(#Seneca, De Consolatione ad Marciam 8.3)

14 Ekim 2018 Pazar

Kavuşamayanlar üzerine

    Peggy Carter: Lütfen bunu yapma, zamanımız var, bunu başarabiliriz.
    Steve Rogers: Şu an ıssız bir yerdeyim, biraz daha beklersem bir sürü insan ölecek. Peggy, bu benim seçimim.  Peggy?
    Peggy Carter: Burdayım.
    Steve Rogers: Dans için başka bir gün ayarlamalıyız.
    Peggy Carter: Anlaştık. Önümüzdeki hafta cumartesi Stork Klübü'nde.
    Steve Rogers: Anlaştık.
    Peggy Carter: Saat tam sekizde, sakın geç kalayım deme. Anladın mı?
    Steve Rogers: Hâlâ dans etmeyi bilmiyorum ama.
    Peggy Carter: Ben sana gösteririm. Yeter ki gel.
    Steve Rogers: Gruba söyleriz, yavaş bir şey çalarlar. Ama ayağına basars...
    Peggy Carter: Steve? - Steve? - Steve?

Asfalt

Bilmem kaç sene oldu  Zaman geldi geçti  Beraber çokça geçtiğimiz o toprak yola  Asfalt bile döküldü  Kim bilir bu yeni yolda kaç kuş öldü ...