Çiçek açan badem ağacı

Çiçek açan ağaçlar, van Gogh için özeldi. Uyanışı ve umudu temsil ediyorlardı. Resim, erkek kardeşi Theo ve Vincent Willem adında bir bebek dünyaya getiren Jo'ya onun bir armağanıydı.
Mutlu haberi anlatan mektupta Theo, kardeşi Vincent van Gogh'a şöyle yazmıştı: “Sana söylediğimiz gibi, ona senin ismini vereceğiz ve umarım senin kadar cesur ve azimli olur.”

Bir dilek üzerine

 

Oliver: Bir dileği olsa, kendisinin en sevdiği filmi ilk defa baştan izlemiş gibi olmayı dileyeceğini makalesinde yazan bir sinema eleştirmeni vardı. Keşke bizim de öyle bir şansımız olsa.
Laurel: Yani hem beni yemeğe hem de sinemaya götürmeyi mi istiyorsun?
Oliver: Hayır. Keşke daha yeni tanışmış olsak ve tüm bu şeyler bir ilişkinin başlangıcı olsa ve keşke unutmanı istediğim hallerim bu kadar çok olmasaydı.

 ***

En büyük zaferden sonra

En büyük zaferi kazandığında bir Antonius olduğunu düşün. Paris'e geldiğini ve otakın altında ve bütün insanların senin altında olduğunu düşün. ve gücün en üstünde olduğunu. yalnız kaldığın o anda "N'oldu be? şimdi n'olacak?" diyorsan kaybedensin sen, kaybetmişsin. yani o anda en büyük zaferin içinde kaybetmişsin. peki bunun farkında olmak, yaşlı bir kızıl derilinin dediği gibi;" Hayatın bize sunamadıklarını mı sunar?" yoksa bir radyo dinleyicisinin dediği gibi "Sanat diğer tüm şeyler gibi seks için midir?". Yaşlı bir kızıl derili ne kadar yanılabilir?

Patti, Rober ve ün sırası

Patti'nin Bruce Springsteen ile birlikte yaptığı ve 'Easter' albümünde yer alan 'Because The Night' şarkısı 1978 yazında top 40 listesinde 13. sıraya kadar yükselerek hit şarkı oldu. Patti, şarkıyı ilk olarak Robert'a dinletti. Böyle olması için sebepleri vardı. Robert, onun  hep şarkı söylemesini istemişti.  Robert şarkıya bayıldı. Hayranlık duydu ama haset yoktu. Şaka yaparken kullandığı tonla:

"Patti" dedi kelimelerin arasını yayarak, "Benden önce ünlü oldun"

Hayat ile Ölüm

Hayat ölüme sormuş; İnsanlar beni çok severken neden senden nefret ediyorlar?
Ölüm yanıtlamış; Sen tatlı ve güzel bir yalansın, bense acı bir gerçeğim!

Canımı sıkan biri

[Akrobat grubunun sanatçısı Mia, küçük oğlu Mikael ile oynadığı sırada şövalye Block ile konuşuyor.]

Block: Mikael bir akrobat mı olacak?

Mia: Jof öyle olmasını istiyor.

Block: Sen öyle olmasını istemiyorsun galiba.

Mia: Hayır istemiyorum. [Gülümser] Belki de bir şövalye olacak!

Block: Şövalyelik de eğlenceli değil.

Mia: Evet, mutlu görünmüyorsun.

Block: Hayır mutlu değilim.

Mia: Yoruldun mu?

Block: Evet.

Mia: Neden?

Block: Canımı sıkan biriyleyim.

Mia: Yardımcını mı demek istiyorsun?

Block: Hayır, o değil.

Mia: O zaman kim?

Block: Kendim.

[Block is talking with Mia, the troupe's actress, as she plays with her infant son Mikael.]
Block: Is Mikael going to be an acrobat?
Mia: Jof wants him to be.
Block: But not you?
Mia: No. [smiling] Perhaps he will be a knight!
Block: That's not such fun, either.
Mia: No, you don't look happy.
Block: No.
Mia: Are you tired?
Block: Yes.
Mia: Why?
Block: I'm in boring company.
Mia: You mean your squire?
Block: No, not him.
Mia: Who, then?
Block: Myself.
 ***
Film: The Seventh Seal (1957)

Onun en müthiş yönü

MJ: Spiderman hayatımı iki kez kurtardı ama yüzünü bile görmedim. Bana gülüyorsun.

Peter Parker: Hayır, anlıyorum. Harika biri.

MJ: Hakkında söylenen onca kötü şey doğru mu sence?

Peter Parker: Hayır. Kesinlikle değil. Onu biraz tanıyorum. Onun gayrıresmi fotoğrafçısıyım.

MJ: Benden söz etti mi?

Peter Parker:  Evet.

MJ: Peki ne dedi?

Peter Parker: Hakkında ne düşündüğümü sordu.

MJ: Sen ne dedin?

Peter Parker: Dedim ki "Spiderman". "M.J.'in en müthiş yönü onun gözlerine bakınca ve o da senin gözlerine bakınca her şeyin normal olmaktan çıkmasıdır.  Çünkü hissettiğin, daha güçlü ve aynı zamanda daha zayıftır. Heyecanlanırsın. Ve aynı zamanda korkarsın. Açıkçası ne hissettiğini bilmezsin. Nasıl biri olman gerektiğini bilmek dışında... Bu tıpkı, ulaşılmaza ulaşmak gibidir. Ve sen buna hazır değilsindir…"

-Film: Spider-Man (2002)