Benim güzel gızım otları koklayıp sonra ısırıp çiğnemeyi çok severdi.
Benim güzel gızımın beyazlığına kırmızı kolyesi çok yakışırdı.
Benim güzel gızım onunla yaşamam için aldığım hava temizleyicisini çok beğendiydi, onun başından ayrılmazdı.
Benim güzel gızım sevilmek istendiğinde yağcı çalışkan öğrenci gibi bakardı.
Benim güzel gızım ben sokakta alkış yapıp pamuuuk diye bağırdığımda daima yanıma gelirdi.
Benim güzel gızım şişeleri buruştuğumda sesten çok kokardı uyursa hemen uyanırdı.
Benim güzel gızım önce gerilip sonra inanılmaz bir hız alıp üzerime atlardı.
Benim güzel gızım süt emme masajı yaparken mırıldanırdı.
Benim güzel gızım papağan gibi omzuma tünerdi.
Benim güzel gızım diğer kedileri sevmezdi hatta nefret ederdi, her gördüğü kediye pençe atardı.
Benim güzel gızım kapıyı açmak istediğinde atılır ve çat diye ses çıkartarak kapıyı açardı.
Benim güzel gızım benim burnuma bıyıklarını sürerdi.
Benim güzel gızım son gecesinde bana o kadar çok süründü ki ilk kez bu kadar sarılmıştık, yüzümde alerjiden kızarıklar yaptıydı.
Benim güzel gızım son gecesinde tabaktaki muhallebi kalıntılarını çok severek yaladıydı, sonra odamdan çıktı...
Benim güzel gızım son gecesinde yerini değiştirdiğim alarmlı radyonun kablosunu yeri değiştini anlayıp koklamıştı.
Benim güzel gızım bana pençelerini öyle bir batırırdı ki canım çok yanardı, keşke daha çok batırsaydı...
Benim güzel gızım şimşek gibi çok hızlı koşardı.
Benim güzel gızım yüzünü yüzüme ve ağzıma yapıştırmayı çok severdi.
Benim güzel gızım saman gibi, toprak gibi, yağmur kokusu gibi kokardı.
Benim güzel gızım eve gelmek için pencerenin orada durduğunda dünyalar benim olurdu.
Benim güzel gızım eve bazen leş gibi kafası kirli, çamurlu, topraklı şekilde gelirdi
Benim güzel gızım iç parazit hapını köftenin içinden büyük bir ustalıkla çıkartıp köftesini öyle yerdi.
Benim güzel gızım öpücük verince ona "miyüw" diye ses çıkartırdı.
Benim güzel gızım 27 aralıkta yalnızdı.
Benim güzel gızım arabaların lastiklerine gaz çıkartıp iz bırakırdı.
Benim güzel gızım ben kemo alırken yürüyemezken, adım atmaya çalışırken parkta hep benimle beraber arkamdan yürüyerek beni neşelendirirdi.
Benim güzel gızım o park günlerinde uzaktan koşup bacaklarıma sürünürdü.
Benim güzel gızım parkta en zor günlerimde yerlerde dönerdi.
Benim güzel gızım göz teması kurduğun an üzerine atılırdı çullanırdı.
Benim güzel gızım kafasını karşısındaki insanın kafasına ittirir gibi yapıştırırdı.
Benim güzel gızımın bacağıma attığı son tırmığın yara izinin kabuğu çıkacağını görünce çok üzüldüm.
Benim güzel gızım süt emme hareketini ayaklarıyla yaparken daima ağzından suyu damlardı ve uykusu gelirdi.
Benim güzel gızım benim moralim bozuk olduğumda beni gıdıklardı, pamuk yapmaaa derdim, hemen moralim düzelirdi.
Benim güzel gızım beni çok kez kurtardı üzüntünden, hastalığımın zor zamanlarından, stresimden...
Benim güzel gızım hep 6.5 yaşında kaldı...
Benim güzel gızım dolabın üstünden masaya atladığında takkkk diye ses çıkardı ve bu sesle çok mutlu olurdum. bu ses sabahları kalkma vaktiğinin gelidğinin işaretiydi.
Benim güzel gızım benim dolabın üzerindkei magnum bot kutusunun üzerinde uyurdu bazen.
Benim güzel gızım son zamanlarda onun için aldığım dolabın üzerindeki hava temizleyicisinin kutusunun üzerinde de uyurdu.
Benim güzel gızım duşun kanalizasyon deliğini çisini yapardı, diğer kediler de onu görüp oraya yapmaya başladılardı.
Benim güzel gızım gözlerini kapatınca iki gözü de Y harfi şeklinde çizgi olurdu.
Benim güzel gızımın sağ arka ayağında sarı leke vardı.
Benim güzel gızımın ilk yıllarında arka ayaklarının bir tanesi yaralanmıştı.
Benim güzel gızım bebekken odamın penceresinin karşısındaki dolabın üstünden beni izlerdi.
Benim güzel gızım benim ders notlarımın ya da kitaplarımın üzerine yatmayı çok severdi.
Benim güzel gızım laptopların klavyelerinin üzerine oturmayı çok severdi. hatta bir defa onu kaldırmayım diye laptou kaldırırken laptopun menteşesini kırdım.
Benim güzel gızım sevgiyle, sadakatla bakardı.
Benim güzel gızımın halka halka çizgili gibi desenli kuyruğu hep havadaydı, çok mutluydu yürürken.
Benim güzel gızımın halka halka çizgili gibi desenli kuyruğunu başını sevdirirken bile oraya kadar sevilmesi için kendini ileri çekerdi.
Benim güzel gızım ona öpücük verilince ağzını öyle güzel ve istekli şekilde açardı ki, masum bir öğrencinin söz alması gibiydi. öpücüğe karşılık vermek için tüm iyi niyetiyle ağzını açardı ve miyw derdi.
Benim güzel gızım kutuların içine girmeyi çok severdi, kutuları parçalamayı daha da çok sevrdi.
Benim güzel gızım yükseklere çıkıp uyumayı çok severdi.
Benim güzel gızım yükseklere çıkıp uyuması bitince masaya takkkkk diye inme sesiyle inerdi.
Benim güzel gızım koşarken tinn tinn diye ses çıkardı.
Benim sarışın gızım açılan ödül mamasını büyük bir iştahla hızla yerdi, çenesini açıp kapayarak başını çılgınlar gibi sallayarak yerdi.
Benim canım gızım bana sanki ben bir şey diyecem gibi dikkatle bakardı.
Benim canım gızım göbeğimi 2 ayağıyla çok güzel yoğururdu.
Benim canım gızım uyayacağında yanaklarını şişirirdi.
Benim güzel gızım çeşmeden taze su içmeye bayılırdı.
Benim güzel gızım insanlara sarılmaya bayılırdı.
Benim güzel gızım göğsümün üzerinde uyuklamaya bayılırdı.
Benim güzel gızım ne zaman çarpıntım olsa göğsümün üstüne dururdu.
Benim güzel gızım bir defa bir kamyonun içinde uyuyucunca kamyon başka yere giderse diye onu uyandırmak zorunda kaldım.
Benim güzel gızımı ben her yaz gecesi sokaktan toplardım, her el çırptığımda peşimden deli gibi koşup gelirdi. Çöktüğümde dizlerime gelirdi. Çök kalk yaparak yorularak eve dönerdik.
Benim güzel gızım bazen beni tırnaklarıyla dürterdi.
Benim güzel gızım üstünü kirlettiğinde çok komik olurdu.
Benim güzel gızım başçığına bana çok güzel dayardı.
Benim güzel gızım uyuyamadığım yaz geceleri baş ucumda beni çok güzel yoldaşlardı.
Benim güzel gızım ben bir şey okuduğumda okuduğum şeyin üzerine atlamaya bayılırdı.
Benim güzel gızım hiç veteriner masrafı çıkarmazdı hatta kafesin içine bile sokulmazdı. onu kaybetmeden önceki günlerde vete götürecektik kafese sokamadık.
Benim canım gızımın sırtındaki kürek kemikleri belirgindi.
Benim güzel gızım çalışma masamın arkasındaki tripod kutusunu boks antremanı yaparcasına parçalamayı çok severdi.
Benim güzel gızım bir gün büyük bir havayla ağzında kuşla eve dönmüştü. ağzından muhabbet kuşunu zor almıştık.
Benim güzel gızım yolda beni gördüğünde başıyla ayaklarıma sürünüp selam verirdi.
Benim güzel gızım benzersizdi.
Benim güzel gızım bebekken ağaçta 7-8 saat mahsur kaldığı gün çok miyavladığı için ses telleri zarar görmüştü. O günden sonra miyavlayaması çok kısık olarak kaldı. Sessizdi çok konuşmayı hiç sevmezdi. Çok ender miyavlardı, benim güzel sessiz kızım.
Benim güzel gızım her gün benim banyodan çıktığımı her görüdğünde banyo kovasının içindeki suyu içmek için banyoya koşardı.
Benim güzel gızım av peşinde olduğunda çok değişik bir bakışı vardı.
Benim güzel gızım yaşam doluydu.
Benim güzel gızım yatak odasından çıkmak isteğinde kapı kolunu zıplyarak açardı ya da masamdaki eşyaları düşürüp uyanıp kapıyı açmamı sağlardı.
Benim güzel gızım askeri bölgeye dadandığında hep ona çağırdığımda otların arasından önce bir çıtırdı duyardım, sonra da güzel gızımın pamuğumun geldiğini görürdüm. şimdi de otların arasından ne zaman bir çıtırtı duysam pamuğum gelecek gibi gelir ama olmaz.
Bu canlıların bir numarası vardır ama benim güzel gızımın bir sürü numarası vardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder